Şanlıurfa, Türkiye'nin En Çok Arkeolojik Kazı Yapılan Kentleri Arasında Yer AlıyorTespit edilen taşınmaz kültür varlıkları kapsamındaki eser sayısı ile Türkiye'nin ilk üç-dört şehri arasında gösterilen Şanlıurfa, il genelinde yapılan 35 arkeolojik kazı sayısı ile "Türkiye'de en çok arkeolojik kazı yapılan il" olma özelliğini koruyor.
ŞANLIURFA (İHA) - Tespit edilen taşınmaz kültür varlıkları kapsamındaki eser sayısı ile Türkiye'nin ilk üç-dört şehri arasında gösterilen Şanlıurfa, il genelinde yapılan 35 arkeolojik kazı sayısı ile "Türkiye'de en çok arkeolojik kazı yapılan il" olma özelliğini koruyor.
Şanlıurfa'nın "Yeryüzü coğrafyasında önemli, özel ve kadim şehirler vardır" diyen Şanlıurfa İl Kültür Turizm Müdürü Selami Yıldız, "Bu şehirler geçmişten günümüze tarih, bilim, hukuk, inanç, kültür, sanat, edebiyat, medeniyet, uygarlık gibi insanlık kültürünün oluşumuna ve gelişimine mekan olmuş önemli merkezlerdir. Bu şehirler doğuda Mekke, Medine, Kudüs, İskenderiye ve Urfa, Batıda ise Atina ve Roma'dır. Şanlıurfa kadim bir şehirdir, yani kuruluş tarihi kesin olarak tespit edilemeyen en eski
şehirlerden biridir. Rivayetlere göre Hz. Adem eşi Hz. Havva ile birlikte hayatının bir evresinde gelip bu bölgede yerleşmiş ve ilk buğdayı Harran ovasında ekerek çiftçilik tarihini buradan başlatmıştır. Ünlü tarihçi Ebul Farac'a göre Şanlıurfa, Nuh tufanından sonra kurulan ilk şehirlerden biridir" dedi.
"11 BİN 500 YIL ÖNCESİNDE BU BÖLGEDE YERLEŞİK BİR HAYATIN OLDUĞUNU BİLİMSEL OLARAK KANITLAMAKTADIR" "Geçmişten günümüze il genelinde yapılan arkeolojik araştırmalar, günümüzden 11 bin 500 yıl öncesinde bu bölgede yerleşik bir hayatın olduğunu bilimsel olarak kanıtlamaktadır" diyen Yıldız, "Balıklıgöl'ün yanı başında yapılan kazılarda ortaya çıkan ve Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen '11 bin 500 Yıllık Dünyanın En Eski Heykeli' şehir merkezine, 17 kilometre mesafedeki Göbeklitepe'de ortaya çıkan '11 bin 500 Yıllık Dünyanın En Eski Tapınağı', ayrıca keşfedilmeyi bekleyen birçok yer aynı tarihe
ait en önemli kanıtlarıdır. Şanlıurfa merkezdeki Halil'ür-Rahman Gölü'nün yanı başında gecekondular altında kalan Edessa Kenti, arkeolojik araştırmaları beklemektedir. Edessa Kentinin tamamında erken Roma dönemine ait mağara mezarlar, bu mağaralarda kayaya oyulmuş Süryanice ve Gerekçe yazılar, rölyef ve mozaikler bulunmaktadır. Şanlıurfa il genelinde, bir müzeye sığmayacak kadar, keşfedilmeyi bekleyen birçok mozaik vardır. Bu antik kent sınırları içerisindeki Halepli Bahçede 2007 yılında yapılan kazılarda
'Savaşçı Amazon Kraliçelerinin Mozaiğe Resmedilmiş Dünyadaki İlk Örnekleri'ne rastlanılmıştır. Fırat'ın renkli taşlardan yapılan Edessa mozaiklerinin en önemli özelliği 5 ile 1 milimetre kare arası taşlardan oluşmasıdır. Bu yüzdendir ki Şanlıurfa, 'Mozaikler Şehri' olarak tanımlanabilir" diye konuştu.
Harran-Eyyub Nebi turizm yolu güzergahı üzerindeki tarihi Harran şehri, 8 kilometrelik şehir suru, sur içindeki gözetleme kuleleri, 6 adet şehir kapısı, İslam mimarisinin en eski yapısı Harran Ulu Camii, Harran Üniversitesi, gök cisimlerini incelemek için gözetleme kulesi, 3 katlı iç kalesi, dünyada başka örneği olmayan konik Harran evleri ve M.Ö.7000 yılına kadar uzanan arkeolojik kazı alanı hala ayakta durmakta ve direnmekte olduğu belirtildi. "Harran şehri girişindeki Şeyh Hayat El-Harrani Türbesi,
Hz. Yakub Kuyusu ve Harran şehri çıkışındaki İmam Bakır Türbesi Harandaki kültürel mirasa artı değerler katmaktadır" diye konuşan Yıldız, "Bu yüzdendir ki, Harran 'Dünya Kültür Mirası'na girmesi gereken çok önemli bir kenttir. Yine bu güzergah üzerindeki Hanel Barur Kervansarayı, Bazda Mağaraları, Çoban Mağaraları, Güneydoğu'nun Efesi olarak tanımlanan ve ismini Şuayb peygamberden alan Şuayb Antik Şehri, Yıldız, Ay, Güneş ve gezegenlere tapınmanın yaşandığı önemli bir kült merkezi olan Sogmatar Antik
Şehri, Şuayb Antik Şehri'ndeki Hz. Musa Kuyusu ve güzergahın devamındaki Çimdin Kale, Kızlar Sarayı ile Hz. Eyyub peygamberi ve eşi Hz. Rahme'yi, Hz. Elyesa peygamberi bağrında saklayan Eyyub Nebi beldesi en önemli turistik yerlerdir" dedi.
ŞANLIURFA BİRÇOK PEYGAMBERİN UĞRAK YERİ OLMUŞ Şanlıurfa, çok tanrılı inançların yanı sıra birçok peygamberi bağrından çıkarmış, birçok peygamberin uğrak yeri olmuş ve bu yüce insanlara ev sahipliği yapmış bir şehir olarak anıldığını belirten Yıldız, "Yazılı ve sözlü kaynaklardan aktarılan bilgilere göre; Hz. Adem hayatının bir evresinde Harran ovasında tarımla uğraşmış, ilk buğdayı burada ekmiştir. Hazreti İbrahim Urfa'da doğmuş, Nemrutla efsanevi bir şekilde mücadeleye girmiş, Urfa'da ateş serin ve selamet olmuştur. İbrahim Peygamber'in oğlu İshak,
baba vasiyetine istinaden Harran'a gelip evlenmiştir. Hz. Yakup Kardeşi İys'in gazabından kaçarak Harran'a gelmiş, Harran'da dayısı kızıyla evlenmiş ve 15 yıl kadar Harran'da çobanlık yapmış, Hz. Yusuf iki yaşında iken Yakup ailesi Kenan eline göç etmiştir. Hz. İbrahim'in soyundan gelen Hz. Eyyub Şam diyarından gelerek Eyyubnebi Beldesi'ne gelip yerleşmiş bu bölgede sabrın sultanı olmuş, vefatının akabinde bu beldeye defin edilmiştir. Hz. Eyyub peygamberi görmeye gelen Hz. Elyasa, Hz.Eyyub'a ulaşmaya ramak
kala O'nu göremeden Eyyubnebi beldesinde vefat etmiş ve bu beldeye defn edilmiştir. Hz. Musa Mısır'da bir Kıpti'yi öldürüp kaçtığında gelip sığındığı yer Şuayp Antik Şehri olmuştur. Hz. Musa, Şuayb peygamberin yanında kalarak çobanlık etmiş ve ünlü asasını Şuayb peygamberden alarak buradan Tur Dağına çıkmıştır. Hz. İsa bu şehri kutsamış, önem verdiği bu şehre havarilerinden Aday'ı göndererek, Hıristiyanlığın bu bölgede yayılmasını sağlamıştır. İnanç önderlerini bağrından çıkaran bu şehir, yani Urfa,
peygamberlere izafe edilen makamları ile tarih boyunca 'Peygamberler Şehri' veya 'Peygamberler Diyarı' adıyla anılmıştır. Şanlıurfa, kültür ve inanç turizminde dünyanın en önemli şehirlerinden biridir. Şanlıurfa, ilkel dinlerden, çok tanrılı dinlere ve tek tanrılı dinlere uzanan bir yelpazede pek çok inanca ev sahipliği yapmıştır. İslam, Hıristiyanlık ve Musevilik tarihindeki peygamberlerin birçoğu bu topraklarda yaşamış, dinlerini bu topraklarda evrenselleştirmeye çalışmış, kutsal kitaplarda yer alan
öykülerin birçoğu da bu topraklarda geçmiştir. Şanlıurfa semavi dinlere ait önemli eserleri ve tarihi değerleri bir arada barındıran en önemli şehirlerden biridir. Üç dinin huzur içerisinde yüzyıllarca bir arada yaşadığı dünyadaki nadir şehirlerden biridir. Museviler açısından Urfa, Hz. İbrahim, Hz.Yakup ve Hz. Musa'nın yaşadığı topraklar olması dolayısıyla Arz-ı Mevdut yani Hz. İbrahim'den dolayı vaat edilmiş topraklar içersinde kalan en önemli merkezlerden biridir; Hıristiyanlar açısından Urfa, Hz.
İsa'nın Kutsadığı bir şehirdir. Hıristiyanlar açısından en kıymetli emanet olan 'Kutsal Mendil' Urfa'ya aittir. Yine Hıristiyanlar açısından Urfa, Hıristiyan tarihinde ilk Krallık, ilk kilise, ilk İncil, ilk kilise müziğidir. Müslümanlar açısından Urfa, İbrahimi ve Eyyubi bir şehirdir. Dünyada seyahat eden binlerce turistin manevi boşluk ve arayışlarda olması, kutsallıkla birleştikleri noktalarda dualarının daha büyük bir anlam kazanacağını hissetmesi anlamında Şanlıurfa önemli bir cazibe merkezidir.
Şanlıurfa, sahip olduğu kültür ve turizm potansiyeliyle adeta uyuyan bir devdir. Üç dinin kutsalı arasında yer alan ve peygamberlerinin efsaneleriyle iç içe yaşayan Urfa, İbrahim Peygamberin cömertliği, Eyyüp peygamberin sabrı, Yakup ve Musa Peygamberin aşkını, İsa Peygamberin kutsal mesajını yüzyıllar ötesinden günümüze taşıyan din, dil, ırk, kültür ve medeniyetlerin buluştuğu, kaynaştığı, bir hoş görü şehridir" dedi.